Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
Temel belirtileri dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), en çok görülen çocukluk çağı nörogelişimsel bozukluğudur. Belirtiler 12 yaşından önce başlar. Belirtiler en az iki ortamda (ev, okul vb) görülür, bu belirtiler çocuğun okul, ev ve sosyal yaşamında belirgin sorunlara neden olur.
Aileler hangi şikayetler ile başvurur ?
Çocuğun çok hareketli olması, yerinde durmaması, dersleri dinlememesi, ödev yapmak
istememesi veya çok konuşması şikayetleri sık başvuru nedenidir.
Görülme sıklığı toplumda %7 civarındadır. Erkeklerde kızlardan üç kat daha sık
görülmektedir. DEHB büyük oranda (%80) kronik seyirli bir bozukluktur.
Üç alt gruba ayrılır:
1- Bileşik görünüm; Hem dikkat eksikliğinin hem hiperaktivite ve dürtüselliğin baskın olduğu
tip.
2- Dikkat eksikliğinin baskın olduğu görünüm.
3- Aşırı hareketliliğin ve dürtüselliğin baskın olduğu görünüm.
Neden?
DEHB yüksek genetik (ailevi) geçişe sahip psikiyatrik bir bozukluktur. Yaklaşık %80 oranında genetik geçişle ortaya çıkmaktadır. Ayrıca gebelikte sıgara, alkol, ağır metal(örn: kurşun) ve kimyasal maruziyeti, düşük doğum ağırlığı ve beyin hasarı gibi çevresel faktörlerinde neden olduğu düşünülmektedir.
Sorun nerede?
Yapılan nörobiyolojik çalışmalar dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun beyinde dopaminerjik ve noradrenerjik sistemlerdeki anormallikler sonucunda ortaya çıktığı gösterilmiştir.
Tanı nasıl konulur ?
Çocuğun gelişimsel ve tıbbı öyküsü alındıktan sonra çocuğun psikiyatrik değerlendirmesi yapılıp, aile ve okuldan alınan bilgiler doğrultusunda tanı konulur. Hiçbir test, beyin görüntüleme yöntemi veya psikolojik test tanı koydurmaz.
Günlük yaşamda DEHB belirtileri nelerdir ?
Okul öncesi dönemde bu çocuklar çok hareketli, sabırsız, kolay öfkelenen, yaşıtları ile kolay kavga eden, oyunların kurallarına uymayan, sırasını bekleyemeyen, oyuncakları ile gürültülü bir şekilde oyun oynayan, hikaye okunduğunda ya da masal anlatıldığına çabuk sıkılan, karşı gelen, sık kaza ve sakarlıkları olan çocuklar olarak karşımıza çıkarlar.
Okula başlaması ile birlikte sorunlar belirgin hale gelmeye başlar. Bu nedenle tanı daha çok okul döneminde konulur. Dikkat dağınıklığı alanında; odaklanamama, dikkat süresinin kısa olması, dışarıdan gelen uyaranlar ile dikkatin çok kolay dağılması, ayrıntılara dikkat etmemesi, zihinsel çaba gerektiren işlerden kaçınma (örneğin; ödev yapmak istememesi), unutkanlık, dağınıklık, yönergeleri takip etmekte zorluk, okul ve evde verilen görev ve sorumlulukları erteleme ya da beklenenden uzun sürede tamamlama veya yarım bırakma, plan yapma ve organize olmada zorlanma (örneğin; okula sık sık geç kalma, sürekli hadi denilmesi zorunda kalınması), duymazdan gelme, zamanı yönetememe (bu nedenle televizyon ve oyun başında çok uzun zaman geçirme) şeklinde belirtiler görülebilir.
Hiperaktivite alanında; motor takılmış gibi sürekli hareket halinde olması, oturması beklenen durumlarda oturamaması (örneğin: sınıfta gezinme), oturduğunda ise elinin-ayağının hareket halinde olması, markette veya yolda sağa-sola koşturması şeklinde belirtiler görülebilir.
Dürtüsellik alanında; aşırı konuşma, kendisine soru sorulmadan cevap vermesi, sırasını bekleyememe, kendisi ile konuşulurken beklemeden cevap verme, başkaları konuşurken araya girip sözlerini kesme, tehlike algısının düşük olması ve bu nedenle sık kaza geçirmesi şeklinde belirtiler görülebilir.
Ergenlik ile birlikte hareketlilik azalmasına rağmen özellikle dikkat ve dürtü denetim sorunları artarak devam eder. Bu dönemde dağınıklık, sakarlık, unutkanlık, aile ve arkadaş sorunları ön plandadır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan ergenler “dağınık”, “tembel”, “sabırsız”, “son dakikacı” ve “maymun iştahlı” olarak tanımlanırlar. Öğretmenler tarafından ise “aklı başka yerde”, “zeki ama çalışmıyor”, “çalışsa başarılı olacak” şeklinde tanımlar.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tedavi edilmediğinde bu kişiler, depresyon, kaygı bozuklukları, davranım bozukluğu, alkol-madde bağımlılığı, adli sorunlar, ev, iş ve trafik kazaları açısından büyük risk altındadır.
Nasıl tedavi edilir ?
Her olguyu bütüncül değerlendirdikten sonra ona en uygun tedaviyi belirlemek önemlidir. Nörobiyolojik bir rahatsızlık olduğundan dolayı temel tedavi ilaç tedavisidir. Okul öncesi dönemde aile temelli ve davranışçı tedavi yöntemleri önerilmektedir. Medikal tedavide psikostimülanlar ve atomoksetin birinci tercihtir.